Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 3ncü Kartepe Zirvesi toplantıları bugün başlıyor.

Kartepe’deki Green Park Oteli, üç gün boyunca misafirlerle, akademisyenlerle dolup taşacak.

Hiç halk yok bu organizasyonun içinde.

Hiç İzmitli yok..

Hiç Kocaelili yok.

Sıradan bir vatandaşın bu zirvede neler olup bittiğini izleme, öğrenme hakkı yok.

Zaten sıradan herhangi bir vatandaşın bu zirve umurunda da değil.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz yıllarda Karaosmanoğlu döneminde de iki kez “Kartepe zirvesi” düzenlemişti.

Üç yıl önceki ilk organizasyonun döneminde 15 Temmuz şokunun etkileri devam ediyordu. Zirvenin konusu “Darbeler ve demokrasi “ olarak belirlenmişti.

Geçen yılki zirvede, Türkiye’yi çok rahatsız eden “Göç sorunu” ele alınmıştı.

Yine yüzlerce misafir çağırıldı.

Ağırlandı.

Uzun  uzun toplantılar yapıldı..

2 milyon nüfusu bulunan ilimizdeki herkese soruyorum: Daha önceki iki Kartepe Zirvesi hakkında en küçük bir bilginiz var mı? Hatta ilimizde böyle toplantılar yapıldığından haberiniz var mı?

GEÇEN YIL MALİYETİ SORMUŞTUM

Geçen yılki Kartepe zirvesi öncesi düzenlenen basın toplantısına, ÖZGÜR KOCAELİ’ningenel yayın müdürü sıfatıyla katılmıştım.

Toplantıda pek çok açıklama yapıldı.

Uzun uzun zirvenin faydaları anlatıldı.

Sunum tamamlandıktan sonra, soru sormak için el kaldırdım.

Başkan Karaosmanoğlu’nun gözünün içine baka baka şunu sordum:

“-Sayın Başkanım. Çok fazla anlamıyor olsak da muhakkak ki güzel bir şey yapıyorsunuz. Bu iş, Belediyemize kaça mal olacak. Ben sadece bunu öğrenmek istiyorum.”

Toplantıdaki heyetin suratları değişmişti. Genel Sekreter İlhan Bayram, “Bu soru beni aşar, Başkanımız yanıtlasın” demişti.

Başkan Karaosmanoğlu bana dönüp:

“Bu siyasi bir soru. Polemik sorusu. Eğer güzel bir iş, faydalı bir iş yapılıyorsa, bunun maliyeti önemli değildir. Bu tür organizasyonun maliyetleri, Belediyemizin gücü karşısında önemli değildir” demişti.

Yani daha önceki ikiKartepezirvesinin bu kente maliyetlerini hiç öğrenemedik.

Ama ben, çeşitli kaynaklardan, bu maliyetin çok yüksek olduğunu öğrendim.

ÖLÜ SEZONDA OTELE KIYAK

Ekim ayının sonları, bizim Kartepe’miz ve bu cennet tepeyi tekeline alan Green Park Oteli için en ölü sezon.

Ne kış sezonu, kar var.

Ne yaz sezonu, serin yayla havası alabilirsiniz.

Zirvedeki otele bir kişinin bile gitmediği dönemde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi otelin tamamını haftasonunda üç gün kapatıyor.

Otelin Malatyalı sahibi  Adil Üstündağ için ne büyük bir kıyak anlasanıza..

100’den fazla konuk gelecek.

Hepsinin geliş gidiş masrafları, otelde konuklama, yeme içme masrafları hepsi belediyeden. Üstelik bu zirve ile ilgili bütün ayrıntıları özel şirketler üstleniyor.

Tercümanlar, tutanak katipleri..

Konuşulanlara derleyip, hiç kimsenin okumayacağı kalın kitaplar hazırlamak.

Hepsi, Büyükşehir’in oluk gibi para akıtacağı özel ve hepsi AKP’li şirketler tarafından yapılıyor.

Bir televizyon kanalı, Kartepe Zirvesi’nin “Medya sponsoru” olarak ilan edildi. Bu yandaş kanala da para ödeniyor.

Sadece bu kanal zirveyi yayınlayacak, haber yapacak.

Çünkü diğer haberciler için zirve haber değeri de taşımıyor.

Herhangi bir organizasyonda “Sponsor” demek, o organizasyona maddi katkı sağlamak demektir.

Biz, “Sponsor” dediklerimize bile para ödüyoruz.

Yandaş bilim adamları, yandaş gazeteciler .. Birisi anlatacak, diğerleri de “Aman ne faydalı zirveydi” diye yazacaklar..

Bu yılki Kartepe zirvemizin konusu “Mutlu kentler” olarak seçilmiş.. “Mutlu kent” tanımı, Tahir Büyükakın’ınlügatımızaeklediği bir deyim.

Dün ilimizde yayınlanan yerel gazetelerin bir kısmında Büyükşehir’in paralı zirve reklamları yayınlanırken, bu reklamı alamayan tek yerel gazete şu manşetle çıktı:

“Mutlu şehir zirvesi hazırlıkları sürerken;

Kocaeli’deki 34 bin ailenin

Doğalgaz ve elektriği

Borç nedeniyle kesik”

Şu bizim Mutlu Kentin haline bakın…

Şu bizim turizm kentinin haline bakın..

Lütfen biri bana, bu zirvenin bu kente maliyetini kabaca söylesin. Benim tahminlerime göre, iki haneli rakamlarla milyon TL’yi buluyor.

Bir yandan organizasyon işlerinde hep Belediye’nin paralı personeli çalışacak, koşturacak, ama büyük paraları, yandan şirketler  götürecek..

Bazı yandaş gazeteci dostlarım da, bugün başlayıp üç gün sürecek zirveyi heyecanla takip edecekler.

Onlara tavsiyemdir; bu mevsimde zirveye çıkarken, üstünüze mutlaka kalın bir şeyler giyin. Bir de toplantı arasında şöyle kalın bir bonfile ile kaliteli bir kırmızı şarap; ya da şöyle güzel pişmiş bir lüfer ile bir duble rakı söyleyin..

Hatta zirveye giderken, yanınıza eşinizi veya sevgilinizi de alabilirsiniz. Lüks otelde kim kiminle nerede kalacak bu da belli değil.

Merak etmeyin, hesaplar Büyükşehir Belediyesi’nden…

İSMET ÇİĞİT