İktidar partisi bir kitle partisidir. Binlerce üyesi on binlerce kendisine gönül vermiş, inanmış taraftarları var.
Hatta içlerinde öyle insanlar var ki canını verecek kadar AKP’ye, Tayyip Erdoğan’a gönülden bağlı binlerce insan var.
Bu insanlar gece gündüz, yağmur çamur, sıcak soğuk demeden partinin peşinden gidiyor, bayraklarını asıyor, broşürlerini dağıtıyorlar.
Ve bu insanlarda doğal olarak partinin olanaklarından da faydalanmak, iş bulmak, iş sahibi olmak, işe girmek istiyorlar.
Bunda ne bir gariplik n de bir yanlışlık var.
Fakat iktidar partisi ne gariptir ki bütün iktidar nimetlerini çok küçük bir azınlık faydalanıyor, çok küçük bir zümre ballı börekli işleri alıyor.
Geriye ise ya değim yerindeyse etleri sıyrılmış kemik ya da asgari ücretli işler kalıyor.
Bunun dışında bir adam ya birkaç yerden ballı, börekli maaşlar alıyor ya birkaç tane para basan işyerlerinin sahibi oluyor.
Alın size bir örnek.
Bu parti bazı kişilere belediye başkanlığını vermiş.
Belediye başkan yardımcılığını vermiş.
Altlarına araba, şoför, makam odaları ve ballı börekli maaşlar vermiş.
Sonra yetmemiş bunlara birde koordinatör görevi vermiş.
Ve yine yetmemiş şimdi bir görev daha veriyor.
Nihat Abiş İzmit Su A.Ş yönetim kurulu üyesi oluyor, Abdullah Köktürk Antikkapı A.Ş. yönetim kurulu üyesi oluyor.
Oysa bu iki kişi daha yeni KOORDİNATÖR oldular.
Peki, AKP’de başka işi gücü olmayan, bu görevleri yapabilecek kimse yok mu?
Bana göre onlarca, yüzlerce insan var.
AKP İl Başkanı Mehmet Ellibeş ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın bu konuda daha dikkatli olmalı.
Bu partinin bu davanın peşinde koşan onlarca, yüzlerce insanı da düşünmeli.